Umut Tüp Bebek Merkezi

Azalmış Yumurtalık Rezervi

İlerleyen yaşla birlikte özellikle 40 yaşından itibaren vücutta her ay üretilen yumurta sayısında hızlı bir düşme gözlenir.

Tanımı:

İlerleyen yaşla birlikte özellikle 40 yaşından itibaren vücutta her ay üretilen yumurta sayısında hızlı bir düşme gözlenir. Yaşla beraber gözlenen bu düşme beklenen bir durumdur.
Yumurta sayısındaki azalma bazen çok daha erken yaşlarda görülebilmektedir. Özellikle 40 yaşından önce görülen bu azalmayı erken yumurtalık yaşlanması olarak adlandırıyoruz . Bu durum kadınların yaklaşık %10’unu etkileyen önemli bir sorundur.

Nasıl Tanı Konulur?

Azalmış yumurtalık kapasitesi, erken yumurtalık yaşlanması ve tedaviye kötü cevap veren yumurtalıklar birbirine yakın gibi görünse de aralarında bazı farklılıklar vardır ve özellikle ilk iki durum için tanımlama konusunda ortak bir görüş birliği yoktur.
Yumurtalık kapasitesi değerlendirilirken pek çok hormon testi (AMH,FSH,İnhibin vb) kullanılabilirken pratikte günümüzde en çok kullanılan test kandan bakılan AMH’dir (anti müllerian hormon). Yumurta rezervi değerlendirilirken AMH ve ultrasonda yumurtalıklardaki yumurta taslağı (antral follikül) sayısı en iyi belirteçlerdir.

AMH için normal kabul edilen sınır değer 1-1.1 ng/ml olup test için adetli vb olmanız gerekmez. Aç veya tok olmaktan etkilenmez.

Ultrasonda antral folikül sayısının da (AFC; görünen yumurta taslağı sayısı ) toplamda 8-10 olması normal kabul edilir. AFC için de herhangi bir günde ultrason yapılabileceği gibi adetin erken dönemlerinde değerlendirilmesi daha sağlıklı olacaktır. Özellikle ultrason yapan hekimin deneyimi çok önemlidir.

Hem AMH hem de AFC’nin kadının kendi yaş grubuna göre değerlendirilmesi daha doğru olmakla beraber pratik uygulamada AMH değeri 1 ng/ml’den düşük olması ya da antral folikül sayısının beklenenden düşük olması azalmış yumurtalık kapasitesi olarak adlandırılır.
Adetliyken kandan bakılan ve estradiol ile birlikte değerlendirilen FSH değerinin 10’un üzerinde çıkması da yumurtalık kapasitesinde azalmaya işaret eder.

Yumurta rezervindeki bu azalmanın nedeni nedir?

İlerleyen yaş yumurta sayısındaki azalmanın en önemli nedenidir. Bunun dışında geçirilmiş ameliyatlar (yumurtalık kistleri), endometriozis (çikolata kistleri),başka bir nedenle kemoterapi ya da ışın tedavisi alma, genetik nedenler, çevresel faktörler ( kimyasal madde maruziyeti, sigara) yumurta rezervinde azalmaya neden olan başlıca etkenlerdir.

Adetin düzenli olup olmaması önemli midir?

Yumurta rezervindeki azalma adet düzeninde aksamalara neden olabilir. Ancak hastaların önemli bir bölümünde özellikle yaşı genç olan hastalarda (<40 yaş) adetler gayet düzenli de olabilir. Tedavide gecikme yaşanan grup özellikle bu yaşı genç ve adetleri düzenli olan gruptur. Çünkü çoğu kez bu hastalar kendiliğinden gebelik olması için uzun süre bekletilmekte ve çok değerli olan zamanı boşuna geçmiş olmaktadır.

Yumurta rezervi korunabilir mi?

Biyolojik olarak yaş alırken yumurtalıkların bundan etkilenmemesi mümkün değildir ve aslında bu normal bir süreçtir de. Her kadın hayatının belli bir döneminde menapoza girecektir. Bunun erken olmasını engellemek açısından yapılabilecekler maalesef kısıtlıdır (sağlıklı beslenme, egzersiz özellikle yürüyüş, katkı maddesi içeren ürünlerden uzak durmak, sigara içmemek bizim pratikte uygulayabileceğimiz önlemlerdir).

Yumurta rezervi azaldıktan sonra normale dönebilir mi?

Maalesef rezervdeki azalma çoğu zaman ilerleyici ve kalıcıdır. Ancak özellikle 40 yaşından önce bilinen bir neden (yani geçirilen ameliyat, kemoterapi vb hikayesi) olmayan hastaların %10 kadarında yumurtalık fonksiyonları tekrar normal değerlere dönebilmektedir.

Yumurta rezervi azalan hastalarda doğru yaklaşım nasıl olmalıdır?

Yumurta rezervi azalmaya başlayınca bunun devamı gelecek bir süreç olduğunu biliyoruz. Yani azalma devam edecek ve beraberinde üretilen yumurtanın kalitesi de düştüğünden kendiliğinden gebe kalma şansı maalesef azalacaktır. Hatta birçok hastada tüp bebekle de gebelik şansı kendi yaş grubunda olup yumurtalıkları normal olan kadınlara göre daha düşük olacaktır.
Bu hasta grubunun vakit kaybetmeden alanında deneyimli tüp bebek uzmanlarıyla iletişime geçip uygun tedaviyi görmeleri son derece önemlidir.

Whatsapp
Telefon